Ana içeriğe atla

Parkinson için daha fazlasını yapma zamanı

Parkinson hastalığı kapsamında 13 ilde bilgilendirme etkinlikleri düzenlendi.



Parkinson hastalığı kapsamında 13 ilde bilgilendirme etkinlikleri düzenlendi.
Türkiye Parkinson Hastalığı Derneği ve Abdi İbrahim işbirliğinde bugün İstanbul'da iki merkezde, Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Düzce, Edirne, İzmir, Kayseri, Malatya, Mersin ve Sivas olmak üzere toplam 13 ilde "Daha Fazlasını Yapma Zamanı" sloganı ile hasta ve hasta yakınlarının katıldığı bilgilendirme toplantısı ve egzersiz etkinliği düzenledi. Etkinlikte Parkinson hastalarından oluşan koro "Memleketim" ve "Yenilmeyeceğiz" şarkılarını seslendirdi. İstanbul'da düzenlenen etkinlikte konuşan Türkiye Parkinson Hastalığı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Raif Çakmur Türkiye'de 150 bin civarında Parkinson hastası olduğunu ve artan yaşlı nüfusa bağlı olarak önümüzdeki yıllarda Parkinson hastalığında bir patlama yaşanacağını tahmin ettiklerini söyledi.
 
"Daha Fazlasını Yapma Zamanı" sloganından hareketle 11 Nisan'da İstanbul'da gerçekleşen toplantıya Türkiye Parkinson Hastalığı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Raif Çakmur, Prof. Dr. Murat Emre, Prof. Dr. Sibel Ertan, Prof. Dr. Haşmet Hanağası, Doç. Dr. Gülsen Babacan, Doç. Dr. Başar Bilgiç, Fiyoterapist Dr. Burcu Ersöz, Psikiyatr Dr. Burç Çağrı Poyraz, Dr. Öykü Tezel Bayraktaroğlu ve Dyt. Sevgi Neylan Bakım katıldı. Toplantıda Parkinson hastalığı ile ilgili bilgiler aktarıldı ve hasta/hasta yakınlarının soruları cevaplandı. Etkinlikte hasta ve hasta yakınları hareket, denge, konuşma, doğru beslenme ve dayanışma konularında bilgiler edindi.
 
"Parkinson hastalığı tipik olarak orta ve ileri yaşın hastalığıdır"
Toplantıda konuşma yapan Türkiye Parkinson Hastalığı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Raif Çakmur, Parkinson hastalığının yavaş ilerleyici, beyin hücrelerinde kayıp ile seyreden bir beyin hastalığı olduğunu belirterek Parkinson hastalığının Alzheimer hastalığından sonra en sık görülen nörodejeneratif hastalık olduğunu vurguladı. Parkinson hastalığının en erken belirtilerinin enterik sinir sistemi, alt beyin sapı ve koku yollarında ortaya çıktığını söyleyen Çakmur, koku duyusu kaybı veya azalması, uyku bozuklukları ve kabızlık, sonraki aşamada ise titreme ve hareketlerde yavaşlama gibi motor belirtiler görüldüğünü belirtti. Hastalığın genellikle motor semptomlarla tanı aldığını ifade eden Çakmur, Parkinson hastalığının tipik olarak orta ve ileri yaşın hastalığı olduğunu ve ortalama 60 yaş civarında başladığını vurguladı. Hastalığın genç yaşlarda da görüldüğünün altını çizerken yaşlanma ile görülme sıklığının arttığını ve erkeklerde görülme sıklığının daha fazla olduğunu söyledi.
 
"Ülkemizde 150 bin civarında Parkinson hastası olduğunu tahmin ediyoruz"
Dünyanın en kalabalık ülkelerinde, 2030 yılına kadar Parkinson hastalarının neredeyse 30 milyona ulaşacağının tahmin edildiğini belirten Raif Çakmur sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer hepimiz 100 yaşının üzerine kadar yaşayacak olursak muhtemelen bu hastalıkla karşı karşıya kalacağız. Bugün için ülkemizde 150 bin civarında Parkinson hastası olduğunu tahmin etmekteyiz. Türkiye, hızla yaşlanan toplumlar arasında sayılmakta. Artan yaşlı nüfusa bağlı olarak önümüzdeki yıllarda ülkemizde Parkinson hastalığında da bir patlama yaşanacağını öngörüyoruz. Başka bir deyişle önümüzdeki yıllarda Parkinson hastalığı ile daha çok uğraşmak zorunda kalacağız. Bu hastalıkla ilgili olarak toplumun bilinçlendirilmesi gerekiyor."
 
Parkinson hastalığının tedavisinin günümüzde çoğunlukla ağızdan alınan ilaçlarla yapıldığını, uygun özellikleri taşıyan bir grup hastada farklı yöntemlerle uygulanan ilaçlar ve cerrahi tedavilerin de söz konusu olduğunu söyleyen Raif Çakmur, "Hastalığı tamamen iyileştirici, kesin bir tedavisinin henüz bulunmamasına karşın, kullanılan ilaçlar belirtileri büyük ölçüde düzeltmekte ve birçok hastanın yaşamını aktif ve üretken bir şekilde sürdürmesini sağlamaktadır. Böylece Parkinson hastalarının çoğu düzenli tedaviyle uzun yıllar yaşayabilmektedir" dedi.
 

 
"Her zaman daha fazlasını yapmak mümkündür"
Prof. Dr. Raif Çakmur, hastaların yaşam kalitesini yükseltmenin sadece ilaç ve cerrahi tedavi gibi yöntemlerle mümkün olamayacağını, hasta ve hasta yakınlarının sürece katkısının çok önemli olduğunu belirtti. Hareket, denge, konuşma, beslenme ve dayanışma gibi konularda hasta ve hasta yakınlarının çözümün parçası olmasını istediklerini ve Parkinson'un zorluklarının ancak birlikte aşılabileceğini söyleyerek "Her zaman daha fazlasını yapmak mümkündür" dedi.
 
"Müzik ve dans, denge ve hareket sorunlarının azaltılmasında beyne yardım etmektedir"
Temelde bir hareket bozukluğu olan Parkinson hastalığında hareket etmenin ve egzersiz yapmanın tedavinin vazgeçilmez bir parçasını oluşturduğunu vurgulayan Çakmur "Hareket ve egzersiz gerekliliği hastanın tanı aldığı zamandan itibaren geçerlidir. Düzenli egzersizler, tempolu yürüme, yüzme, aerobik gibi sporlar genel anlamda en çok tercih edilenlerden. Ancak hastalık ilerledikçe ve özellikle denge bozukluğu, yürürken kilitlenme, gövdede öne doğru eğilme, düşme gibi ilaca kısmen veya yetersiz cevap veren daha karmaşık hareketler için daha programlı ve daha profesyonel destek gerektiren egzersizler önem kazanıyor. Denge, yürüyüş ve duruşu korumanın en iyi yolu egzersiz ve hareket etmektir. Dansın hastalığa etkisi üzerine yapılan çalışmalarda dans kurslarına katılan hastaların katılmayanlara kıyasla denge ve hareketliliklerinde ilerlemeler kaydedilmiştir. Müzik ve dans, denge ve hareket sorunlarının azaltılmasında beyne yardım etmektedir" diye konuştu.
 
Parkinson hastalığının başlıca belirtileri:
Titreme
Hareketlerde yavaşlama
Bir veya daha fazla uzuvda (kol veya bacak) kasılma
Yürürken kolları sallamama
Konuşurken mimikler ve jestler gibi hareketlerin kaybı
Yavaş, ufak adımlı veya ayak sürüyerek yürüme
Vücut duruşunun öne eğik şekil alması
Yumuşak ve alçak sesle, monoton konuşma
El yazısında küçülme, okunaksız olması
Ağızdan salya sızması, yutkunma güçlüğü
Halsizlik, yorgunluk
Ruh hali değişiklikleri, ruhsal çöküntü hali (depresyon), nedensiz sıkıntılar
Kabızlık, aşırı terleme, tansiyon düşmesi
Ağrı, kas spazmları

 




8cee282d28a0428983a4925996230725

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ortopedi ve travmatoloji bölümü nedir, neye bakar? Ortopedi doktoru hangi hastalıklara bakar?

Hastanelerin birçok bölümünde ortopedi ve travmatoloji alanları bulunmaktadır. Peki, Ortopedi ve travmatoloji bölümü nedir, neye bakar? Ortopedi doktoru hangi hastalıklara bakar? Ortopedi ve travmatoloji, genel olarak kas ve iskelet sistemi hastalıkları ile ilgilenir. Ortopedi ve travmatoloji bölümünde hastalara doktorları tarafından gerekli bilgilendirilmeler yapılır. Ardından doğru medikal ve cerrahi tedavi bilimsel yöntemlerle uygulanır.Peki, Ortopedi ve travmatoloji bölümü nedir, neye bakar? Ortopedist doktoru hangi hastalıklara bakar? Ortopedi ve travmatoloji bölümü nedir, neye bakar? Kas ve iskelet yapısıyla ilgilenen ortopedi ve travmatoloji sadece bu anlamıyla biliniyor. Birçok hasta kemik ve kas ağrısında hangi doktora görüneceğini bilmiyor. Öncelikle ortopedi ve travmatoloji ne demek bunu incelemek gerekir. Peki, ortopedi ve travmatoloji bölümü nedir, neye bakar? Ortopedi ve travmatoloji ne demek? Ortopedi, orthos ve paedia sözcüklerinin birleşiminden oluşmuş düzgün (ortho...

Karaciğer nakli kaç yaşına kadar yapılıyor?

Karaciğer naklinin yaşlılıkta yapılmayacağı yönünde yanlış bir inanış olduğuna dikkat çeken Genel Cerrahi Uzmanı Prof.Dr. Onur Yaprak, "Karaciğer nakli bebeklik çağından 70 yaş üstüne kadar yapılabiliyor. Dünyada nakil yapılmış en yaşlı hasta 79 yaşında" dedi Genel Cerrahi Uzmanı Prof.Dr. Onur Yaprak, 3-9 Kasım Organ Nakli Haftası'na özel açıklamalarda bulundu. Organ bağışının artırılması için kamuoyunda bilgi eksikliğinin giderilmesi gerektiğini söyleyen Prof.Dr. Onur Yaprak, 10 maddede karaciğer naklini anlattı. Toplumda naklin yaşlılıkta yapılmayacağı yönündeki yanlış inanışa dikkat çeken Prof.Dr. Yaprak, "Karaciğer nakli bebeklik çağından 70 yaş üstüne kadar yapılabilen bir ameliyat. Yalnızca 70 yaş üzerinde hastanın fizyolojik yaşı ve fiziksel kondisyon durumuna göre karar veriliyor. Dünyada nakil yapılmış en yaşlı hasta ise 79 yaşında" diye konuştu. Karaciğer nakli kimlere yapılabilir? Karaciğerin ağızdan alınan besinleri vücudun kullanabileceği karbonh...

Kristin Demirci: "Gökkubbe bize her meydan okuduğunda ışığı aramalı"

HTHayat.com yazarı ve astroloji danışmanı Kristin Demirci'ye 2017 yılı hakkındaki öngörülerini sorduk... Demirci içinde bulunduğumuz durumu tek bir sene üzerinden değil dönemsel olarak değerlendirdi. HTHayat.com yazarı ve astroloji danışmanı Kristin Demirci'ye 2017 yılı hakkındaki öngörülerini sorduk... Demirci içinde bulunduğumuz durumu tek bir sene üzerinden değil dönemsel olarak değerlendirdi. Bunu her sene duyuyor olabiliriz ama 2016 gerçekten de herkes için –kişisel anlamda da- çok zor geçti gibi gözüküyor. Bunun sebebi ne olabilir? İçinde bulunduğumuz durumu sadece tek bir sene üzerinden değil, dönemsel olarak değerlendirmek bize daha doğru bir bakış açısı sağlayabilir. Astrolojide bu dönemleri genel hatlarıyla "Satürn ve ötesi" olarak benimsenen kolektif gezegen transitlerine bakarak açıklayabiliriz.   Plüton'un 2008'de Oğlak burcuna ilerlemesiyle (transit 2024'te sonlanacak) dünya genelinde hükümetlerin "güvenlik ihtiyacı" adı altında gü...